Projelerde kullanmam gereken bazı teknolojiler oluyor. Performans, yönetilebilirlik, projenin amacına göre en sağlıklı teknolojiyi bulmaya çalışıyorum ve kullanıyorum. Tabii ki tüm teknolojileri bilme şansımız yok. Dağıtık bir yapıda bir proje yazmak istedim. Bunun için hem docker’ı kullanayım hemde biraz keşfedeyim diye düşündüm. Neler öğrendim beraber bakalım.
Docker Nedir?
Docker , 2013 yılında bir bulut barındırma şirketi olan dotCloud için çalışırken Solomon Hykes tarafından oluşturuldu . Başlangıçta uygulamaları geliştirmeyi ve dağıtmayı kolaylaştırmak için dahili bir araç olarak oluşturulmuştur. Docker kapsayıcıları , 2000’lerin başından beri var olan Linux kapsayıcılarını temel alır, ancak Docker, geliştiriciler ve benzer şekilde sistem yöneticileri tarafından hızla benimsenen kapsayıcıları çalıştırmak için basit ve kullanımı kolay bir platform oluşturana kadar yaygın olarak kullanılmadılar.
Docker Nasıl Çalışıyor?
Docker, dağıtılmış uygulamalar oluşturmanıza, çalıştırmanıza, test etmenize ve dağıtmanıza olanak tanıyan bir teknolojidir. Kapsayıcılar adı verilen paketlerde yazılım sunmak için işletim sistemi düzeyinde sanallaştırmayı kullanır.
Docker’ın bunu yapma şekli, bir uygulamayı ve bağımlılıklarını herhangi bir bilgisayarda çalışabilen sanal bir kapta paketlemektir. Bu konteynerleştirme, sanal makinelerle karşılaştırıldığında çok daha iyi taşınabilirlik ve verimlilik sağlar .
Bu kaplar birbirinden izole edilmiştir ve kendi araçlarını, kitaplıklarını ve yapılandırma dosyalarını bir araya getirir. İyi tanımlanmış kanallar aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurabilirler. Tüm kaplar, tek bir işletim sistemi çekirdeği tarafından çalıştırılır ve bu nedenle çok az kaynak kullanır.
Bahsedildiği gibi, işletim sistemi sanallaştırması bir süredir Linux Containers (LXC), Solaris Zones ve FreeBSD jail biçiminde ortalıkta dolaşıyordu . Ancak Docker, kapsayıcılarda uygulamaların devreye alınmasını otomatikleştiren kullanımı kolay bir platform sağlayarak bu konsepti daha da ileri götürdü.
Docker kapsayıcılarının geleneksel sanal makinelere göre bazı avantajları şunlardır:
- Taşınabilirdirler ve Docker çalışma zamanı ortamına sahip herhangi bir bilgisayarda çalışabilirler.
- Birbirlerinden izole edilmişlerdir ve aynı yazılımın farklı sürümlerini birbirlerini etkilemeden çalıştırabilirler.
- Son derece hafiftirler, bu nedenle daha hızlı başlatılabilir ve daha az kaynak kullanabilirler.
Docker Bileşenleri ve Araçları
Docker üç ana bileşenden oluşur:
- kapsayıcılar için bir çalışma zamanı ortamı olan Docker Engine
- Docker Engine ile etkileşim kurmak için kullanılan Docker komut satırı istemcisi
- Docker görüntüleri için kayıt ve havuz hizmetleri sağlayan bir bulut hizmeti olan Docker Hub
Bu temel bileşenlere ek olarak, Docker ile çalışan bir dizi başka araç da vardır:
- Dockerize uygulamalar için bir kümeleme ve zamanlama aracı olan Swarm
- Docker Machine’in halefi ve uygulamaları konteynerleştirmenin en hızlı yolu olan Docker Desktop
- Docker Compose , çok kapsayıcılı Docker uygulamalarını tanımlamaya ve çalıştırmaya yönelik bir araç
- Docker Görüntülerini depolamak ve yönetmek için şirket içi bir kayıt hizmeti olan Docker Registry
- Docker ile kullanılabilen bir konteyner düzenleme aracı olan Kubernetes
- Rancher , Kubernetes-as-a-Service sunmak için bir konteyner yönetim platformu
Docker ekosistemini destekleyen bir dizi hizmet bile var:
- Amazon Elastic Container Service (Amazon ECS), Amazon Web Services tarafından yönetilen bir konteyner düzenleme hizmetidir.
- Microsoft Azure’dan yönetilen bir kapsayıcı düzenleme hizmeti olan Azure Kubernetes Service (AKS)
- Google Cloud Platform’da çalışan, tamamıyla yönetilen bir Kubernetes motoru olan Google Kubernetes Engine (GKE)
- Portainer , herhangi bir bulutta, veri merkezinde veya cihazda Kubernetes, Docker, Swarm ve Nomad üzerinde kapsayıcıları dakikalar içinde devreye almak, yapılandırmak, sorun gidermek ve güvenliğini sağlamak için
https://www.docker.com/ adresi üzerinden masaüstü uygul